Happy Bırthday To ___? How Old Are You My Heart ?


Bir sene öncesine kadar benim için hiçbir önemi olmayan bir günde bunları kaleme alıyorum. Böyle bir şeyi hayatımda bir başkasına daha yapar mıyım bilmiyorum. Bunu yaptığıma göre o benim için çok değerli. Yaşamımda yanımda kimse olmadı. Ta ki bu seneye kadar. Bu sene ilk kez konuştum ben. İlk kez içimi açtım. Birine ilk kez içten sarıldım. Birinin beni anladığını bu kadar derinden hissettim. Belki hala uzağım ona. Belki hala çizgilerim var. Ama aşmaya çalışıyorum. Samimiyeti adına.
Sahteciliği yok. Yalan gülümsemeler, sahte yakınlıklar, değerini kaybetmiş o sevgiden yok onda. Her şey gerçek. Her şey kalpten. Her şey yaşanmışlıklardan.
Hayatım çok karmaşa içinde geçti ve halen geçmekte. Bu yolda kimseye anlatamadığımız sırlar, yaşanmışlıklar ve hayaller var. İşte bunu aşmak ve biriyle bunları paylaşmak hayatta son kez yapabileceğim bir şeymiş gibi gelirdi bana. Birini gerçekten sevmek. O kadar da uzaktı ki bana.
İlk karşılaşmamız nasıl oldu bilmem ama birbirimizden haz etmediğimiz kesindi. Zaman içinde insanları değerlendirmemeye karar verişim sanırım bu noktada gerçekliğini doğruladı. Hiçbir dış görünüş kalpten değerli değildir. İnsanlar ne kadar dış görünüşe bu kadar kafayı taksalar da ben oralı olmadım hiçbir zaman.
Benim gibi biriyle arkadaş olmak. Ah! Benimle kim konuşmak ister ki diye düşünürüm hep. Ama hep. O oralı olmadı sanırım. Benimle iletişim kurdu ama benim sınırlarımı kim aşabilmiş ki? Şu an bunları yazarken aslında onu daha iyi anlıyorum. Gerçekten dünyaya çok kapalıyım. İnsanlardan çok uzağım. Her şeye olan kızgınlığımı kim sakinleştirebilmişti. Elbette hiç kimse. O zor olanı başarmak için yola çıktı ve başardı. Şaka gibi ama başardı. Kendimden bir şeyler paylaşabildiğim biri artık o. Hastalığımı rahatça anlatabildiğim ve dert yandığım biri. Kalpten sevmek için kan bağı gerekmediğini kanıtlayan biri o. Hayatın en berbat köşelerini görmüş ama hayata tüm gücüyle karşılık vermiş biri. O çok güçlü, sevimli, tatlı ve tombik 😆🙈🙈
Hayatımdan asla çıkarmak istemediğim hep yanımda olmasını kalpten istediğim biri. Destekçim, toparlayıcım her şeyim.
Kendimi noktası noktasına anlattığım, hayatımda olan biteni söylediğim birisi. Neyi sevdiğimi, ne yemekten hoşlandığımı, en çok kimi dinlediğimi, ruh hallerimi bilen biri. Benim yanımda olması oldukça şaşırtıcı. Hayatın karşıma onu çıkarması da en garibi. Hep iyi insanlara olan inancımı sonuna kadar kullanan ve beni sırtından bıçaklı bir şekilde kör kuyuya atan insanlar oldu hayatımda. Sonunda da güvensizlikle uğraştım yıllarca. Kimseyi yakınıma alamadım. Almadım. Konuşamadım ve bunaldım. Saçma insanlara kendimi anlatmakla uğraştım. Ama o öyle değil. O beni gerçekten düşünen biri oldu. Hastanede kaldığım zamanda beni sürekli arayıp soran (hiç düzgün cevap bile veremedim telefonlarına ki bu durum halen öyle) tek kişiydi. Değerlerimi takip eden ve benim için endişelenen tek arkadaşım. Beni başarabileceğime inandıran tek kişi. Ona daha güzel bir hediye vermek isterdim. Gel gör ki glisemik dalgalanmalarımın kurbanı beynimin unutkan olduğu bir dönemdeyim. (Yakında kendimi de hatırlayamayacağım galiba🙈)  Üzgünüm değerli insan. Hemde çok üzgünüm. Bu güzel günü unuttuğum için kendime söylemediğim söz kalmayacak söz veriyorum. Ve seni gerçekten çok seviyorum.. Söyleyecek onlarca kelimem var. 3 Gün sürecek açıklamalarım (3 günü anladın bence). Ve kocaman kalpten sarılışlarım. İyi ki yanımdasın, iyi ki benliğimle savaşıyorsun. İyi ki doğdun kocamannnn yürekli arkadaşım. Beraber nice yaşların olsun... Sağlık, huzur ve mutluluk dileklerimle son veriyorum sözlerime..